Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocuklarda ve yetişkinlerde görülebilen, dikkat kontrolü, dürtüsellik ve aşırı hareketlilikle karakterize bir nörolojik gelişimsel bozukluktur. Bu bozukluk, bireylerin dikkatini sürdürememesi, huzursuzluk, düşünmeden hareket etme ve aşırı enerjik olma gibi belirtilerle kendini gösterir. DEHB, çocuğun akademik ve sosyal yaşamını etkileyebilir ve doğru müdahale ile yönetilmesi gerekir.
DEHB'nin kesin bir nedeni yoktur, ancak genetik faktörler, beyin kimyası ve çevresel etmenlerin kombinasyonu bu bozukluğun gelişmesinde rol oynayabilir. Ailede DEHB öyküsü olan bireylerin çocuklarında bu bozukluk daha yaygın görülmektedir. Beyindeki nörotransmitterler (özellikle dopamin) arasındaki dengesizlik, dikkat kontrolü ve dürtüsellik gibi özelliklerin gelişmesine yol açabilir. Ayrıca, gebelik sırasında annenin sigara içmesi, alkol kullanımı veya strese maruz kalması gibi çevresel faktörler de riski artırabilir.
DEHB'nin belirtileri genellikle 6 yaşından önce ortaya çıkar, ancak okul dönemi ile birlikte daha belirgin hale gelir. Okulda veya sosyal yaşamda dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri daha çok fark edilir. Erken dönem çocukluk yıllarında dikkat eksikliği, hareketlilik ve dürtüsellik gibi davranışlar gözlemlenebilir.
DEHB tanısı, bir sağlık profesyoneli tarafından kapsamlı bir değerlendirme süreci ile konur. Bu süreçte çocuğun davranışları, okul performansı ve sosyal etkileşimleri incelenir. Tanı koyabilmek için, belirtilerin en az 6 ay süresince devam etmesi ve günlük yaşamda sorun yaratması gereklidir. Ebeveynlerden ve öğretmenlerden alınan bilgiler, çocuğun çeşitli ortamlardaki davranışları gözlemlenerek tanı desteklenir.
DEHB'nin başlıca belirtileri şunlardır:
• Dikkat Eksikliği: Uzun süreli dikkat süresi zorlanması, yönlendirmeleri takip etme güçlüğü, görev ve etkinliklerde dikkatsizlik, unutkanlık.
• Hiperaktivite: Aşırı hareketlilik, sabırsızlık, yerinde duramama, konuşma ve hareket etme konusunda aşırı enerji.
• Dürtüsellik: Soruları beklemeden hızlıca cevap verme, sırasını bekleyememe, aceleci kararlar verme.
DEHB'li bireyler, akademik başarıda zorluklar, sosyal ilişkilerde sıkıntılar, düşük özsaygı ve kaygı problemleri yaşayabilir. Ayrıca, dürtüsellik nedeniyle problem çözme yeteneklerinde zayıflıklar, riskli davranışlarda artış gibi sorunlar görülebilir. DEHB, duygusal dengesizliklere yol açabilir ve kişilerin öğrenme süreçlerini zorlaştırabilir. Erken müdahale edilmezse, yaşam boyu süren etkiler olabilir.
DEHB tedavisi genellikle ilaç tedavisi, eğitimsel destek ve psikolojik destek gibi bir kombinasyonla yapılır. Tedavi planı, bireysel ihtiyaçlara göre belirlenir.
İlaçlar, DEHB belirtilerini yönetmek için etkili olabilir, ancak ilaç tek başına yeterli değildir. İlaçlar, genellikle terapi ve eğitim desteğiyle birlikte kullanılır. Bu sayede, çocuğun günlük yaşantısında daha fazla destek sağlanır ve iyileşme süreci hızlanır. İlaç tedavisi, bir doktor gözetiminde yapılmalıdır.
DEHB tedavi edilemez, ancak uygun tedavi yöntemleriyle belirtiler kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Birçok DEHB'li çocuk, doğru tedavi ve destek ile başarılı bir akademik ve sosyal yaşam sürdürebilir. Erken müdahale, çocuğun gelişimine büyük katkı sağlar ve ilerleyen yıllarda zorlukların azalmasına yardımcı olabilir.
Copyright © ANKA ÇOCUK 2024. Tüm hakları saklıdır.